ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ

ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ

20.05.2019 119

ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ

Özel Öğrenme Güçlüğü, bir çocuğun zekası normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen, düşünme, anlama, dinleme, kendini ifade etme, okuma- yazma veya matematik becerilerinde yaşıtlarına ve zekasına oranla düşük başarı göstermesidir. Özel öğrenme bozukluğu, beynin bilgiyi algılama, işleme, depolama ve kullanma becerisini etkileyen nörolojik bozukluklar olarak da tanımlanabilir. Temel öğrenme süreçlerinin birinde ya da birkaçında gözlenen bozukluktur. Bu nedenle özel eğitim düzenlemelerini gerektiren durumlardır.

Özel öğrenme bozukluğunun kesin nedeni henüz bilinmemektedir. Bu bozukluk çoğu zaman kalıtsal olarak aile bireylerinde de (özel öğrenme bozukluğu olan çocukların % 25 -60´ında) görülebilmektedir.

Öğrenme güçlüğü gelişimsel bir sorundur. Öğrenme ve algılama sorunu çocuğun doğumu ile başlar. Eğitim süreci içinde edinilmez. Yaşam boyu süren bir bozukluktur. Dil gelişimi ve kullanımı, konuşma, okuma, yazma, matematik becerilerini etkileyen bir sorun olduğu için, bireyin eğitimini, mesleğini, sosyal ilişkilerini, günlük aktivitelerini, benlik saygısını etkiler.

Öğrenme bozukluğu, matematik bozukluğu, okuma bozukluğu, yazılı anlatım bozukluğu ve başka türlü adlandırılamayan öğrenme bozukluğu şeklinde tanımlanmaktadır.(DSM-IV)

Matematik bozukluğunda (Diskalküli,) kişinin kronolojik yaşı, zeka düzeyi ve yaşına göre aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda, matematik becerisi, beklenenin önemli ölçüde altındadır. Bu çocuklar, işlem yapmakta zorlanırlar, işlem yaparken yavaştırlar, sayı kavramını algılamakta, sembolleri ve çarpım tablosunu öğrenmekte zorlanırlar. Problemi çözerken bağlantıları kurmakta zorlanırlar. Bu duruma eşlik eden sorunlar olsa bile matematik becerisi sorunları çok daha fazladır.

Okuma bozukluğunda (Disleksi), kişinin kronolojik yaşı, zeka düzeyi ve aldığı eğitim göz önüne alındığında okuma başarısı, beklenenin önemli derecede altındadır. Yine yaşam etkinlikleri bozulur ve okuma zorluğu, eşlik eden problemlerden daha ön plandadır. Okumada yanlışlıklar, okuma hızında yavaşlık, sesleri okumakta ve bazı harfleri öğrenmede güçlük, hecelemede ve harflere ayırmada zorluk, yanlış sözcük kullanma ve sözcük-hece atlamaları olmaktadır.

Yazılı anlatım bozukluğunda (Disgrafi) ise; yazma becerileri, ölçülen zeka düzeyi, alınan eğitim göz önünde tutularak beklenenin önemli derecede altındadır. El yazısı yaşıtlarına oranla okunaksızdır ve yaşıtlarına göre daha yavaş yazdığı görülmektedir. Bazı harf ve sayıları ters yazarlar ( b-d, d-t, m-n, g-y, 2-5 gibi ), bazı harf ve heceleri atlarlar, ters yazarlar ( ab- ba) veya harf ve hece eklemeleri ( gider- gideri gibi ), sıkça imla hataları yaparlar.

Kimi öğrenciler öğrenmelerindeki açığı fark ettikleri için öfkeli davranışlar sergileyebilirler. Bu kızgınlık onların uyumsuz davranışlar sergilemelerine yol açabilir. ÖÖG‟nin tanılanması geciktikçe, sorunun çözümü de güçleĢecek ve uyum sorunları, benlik algısının zedelenmesi gibi olumsuz durumların gözlenmesine neden olacaktır. Böyle özelliklere sahip bir çocuk için, sorun gerçekten de "tembellik", "eğitim sistemindeki hatalar" ya da "zekâ düzeyinde düşüklük" olmayabilir. Bu nedenle bir uzman tarafından değerlendirilip tanılanması gerekmektedir.

NELER YAPILABİLİR ? Özel öğrenme güçlüğünü tanılamada sınıf öğretmeninin gözlemleri çok önemlidir. Tanılama süreçlerinin sürerliliği ve öğretmenin doğrudan gerçekleştirdiği değerlendirmeleri kritik bir önem taşır. Güçlü olduğu alanlardan başlayarak yardımcı olmak onlara en iyi yardım yöntemidir. Öğrenci, yapamadığı işler konusunda cesaretlendirilip, desteklenmelidir. Kendini değerli hissetmesi ve kendine güvenmesi açısından onun yaşamında desteğinizin önemli olduğu unutulmamalıdır. Çocuğa karşı anne, baba, öğretmeni, özel eğitim öğretmeni aynı dili kullanmalıdır. Öğrencinin büyük oranda başarıya erişebileceği öğrenme etkinlikleri sunmak gerekir. Evde ve okulda yapılan çalışmaları karşılaştırarak, öğrencinizin yaptığı hatalarda belli bir benzerlik olup olmadığına bakmalısınız. Örneğin, evde tek olarak çalıştığında mı, okulda tek başına çalışırken mi yoksa bir grup çalışmasında mı daha iyi sonuç alıyor? Hangi ortamda daha iyi yaptığını bilmek, onun öğrenme biçimini daha iyi anlamanızı sağlayacaktır. Sınıfınızda beklenen performans ile gerçekleştirdiği performans arasında büyük fark olduğunu düşündüğünüz ve yukarıdaki tanımlamalara uyan bir öğrenciniz varsa vakit kaybetmeden aileyle irtibata geçin ve aileyi psikiyatriste yönlendirin.