OTİZM NEDİR?

OTİZM NEDİR?

20.05.2019 134

OTİZM

Otizm, beyindeki gelişim bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkan ve bireyin toplumsal, sosyal iletişim süreçlerinde güçlükler yaşadığı nörobiyolojik bir rahatsızlıktır. Otizm, yanlış anne baba tutumundan kaynaklanan ya da yaşanan birtakım stres - tramva nedeniyle oluşan bir bozukluk değildir. Otizm bir ruh hastalığı da değildir. Genetik etkilerle oluşan ve şu an için tedavisi olmayan, ömür boyu aileler ve eğitimcilerle desteklenmesi gereken bir rahatsızlıktır. Genellikle 2 yaşından itibaren ortaya çıkar.

Otizmde kişide iletişim ve etkileşim eksikliği ve tekrar eden davranışlar ile beraber çok sınırlanmış bir ilgi alanı görülür. Çevreye karşı duyarsızlığı otizmin en göze çarpan semptomudur. Yapılan araştırmalarda otizme neyin sebep olduğu tam olarak tespit edilmemiştir. Ancak otistik bireylerin beyin fonksiyonlarının işleyişi normal insanlarınkinden farklıdır.

Otizmin belirtilerini kısaca;

Dil gelişimi bakımından, İletişim bakımından, Sosyal beceriler bakımından, Davranış ve aktiviteler bakımından incelenir.

Bu maddelerin tümünde bozulmalar vardır ancak kişiden kişiye yoğunluğu değişir. Genel olarak; Çevresine karşı ilgisizdir. Olaylara ve insanlara tepkisizdir Genelde tek başınadır İletişim güçlüğü çeker. Konuşma zorluğu vardır. İnsanlarla temastan kucağa alınmaktan ya da sevilmekten hoşlanmazlar. Göz temasının çok azdır ya da hiç yoktur. Uygunsuz ve sebepsiz gülüp ağlayabilirler. Seslere karşı aşırı duyarlılık ya da duyarsızlık vardır. Objeleri kendi etrafında çevirirler. Sürekli aynı oyunları oynarlar. Her şeyin aynı olmasını isterler, değişikliklere aşırı tepki verirler. Aşırı hareketlilik ya da hareketsizlik vardır. Objelere gereksiz yere bağlanırlar. Bir sebep olmadan strese girerler, üzüntü duyarlar. Motor hareket gelişimlerinde düzensizlik vardır. (Topa vuramaz ama küpleri üst üste dizer) Tekrarlayıcı davranışlar yapar. Anlamsız kelimeleri tekrarlar. Ellerini kollarını çırpar, olduğu yerde sallanır, kendi etrafında dönerler. Tehlikeye karşı duyarsızlık yaşarlar. Acıya karşı duyarsızlıkları vardır.

Otistik çocukların aileleri tarafından hekime ilk götürülme nedenleri genellikle konuşmalarındaki gecikmedir. Oysa "çocuğun dış dünyaya kapalılığı" daha ilk bebeklik yılı içinde ilgili bir anne tarafından fark edilebilir. Ayrıca 5 yaşına kadar kesin tanı koymak yanıltıcı olabilir.

Yukarıdaki maddelere benzer eşlik eden problemler varsa vakit kaybetmeden çocuk psikiyatristine gidip gerekli kontrollerin yapılması gerekir. Erken tanı ve eğitim çalışmalarının başlaması çok önemlidir.

Otizm tanısı konulmuş çocukların eğitsel değerlendirmesinin yapılarak eğitim ortamına yerleştirilmesi ve devletin sağlayacağı özel eğitim desteğinden yararlanması için il ya da ilçedeki Rehberlik ve Araştırma Merkezine başvurulması gerekir. Otistik çocukların normal sınıflarda eğitim görmesi kaynaştırma eğitimiyle mümkündür. Kaynaştırma eğitimine alınan çocuklar için hazırlanan BEP (Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları) normal sınıfa uyumu kolaylaştırır. Eğer çocuk 3 -6 yaş aralığındaysa okul öncesi özel eğitim alabilir. Diğer çocuklar gibi özel eğitim gerektiren çocukların okul öncesi eğitimi zorunludur. İhtiyaç duyulursa çocukların gelişim ve bireysel özellikleri dikkate alınarak okul öncesi eğitimi 1 yıl uzatılabilir. Yine çocuk normal ilköğretim bünyesinde bir özel eğitim sınıfına devam edebilir. Bunun dışında ülke genelinde sayıları hızla artan otistik çocuklar eğitim merkezleri vardır (OÇEM). Bu merkezlerde otistik çocuklar iletişim becerileri, sosyal beceriler, öz bakım becerileri, bilişsel beceriler gibi alanlarda desteklenirler. İlköğretimlerini tamamlayan ancak çeşitli nedenlerle ortaöğretime devam edemeyen bireyler, uzaktan öğretim yoluyla Milli Eğitim Bakanlığı Açık Öğretim Lisesi veya Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Açık Öğretim Lisesinde eğitimlerini sürdürebilirler. Zorunlu eğitim çağında kalan ve genel eğitim programlarından yararlanamayacak durumda olan otistik kişi; temel yaşam becerilerini geliştirmek, topluma uyum sağlamak, iş ve mesleğe yönelik beceriler kazanmak amacıyla İl Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı iş eğitim merkezlerine ya da meslek kurslarına gidebilirler.