ÇOCUKLARDA YALAN SÖYLEME

ÇOCUKLARDA YALAN SÖYLEME

17.05.2019 86

ÇOCUKLARDA YALAN SÖYLEME

Yalan söylemek, karşıdaki kişiyi yanıltmak ve yanlış bilgi vermek amacıyla kasıtlı olarak ortaya konan kandırma davranışıdır. Ancak çocuklar çoğu zaman yaptıkları hatayı gizlemek amacıyla yalan söylerler. Çocuklar 5- 6 yaşına kadar insanları aldatma amacı gütmezler ancak hayal gücünün etkisiyle farklı aktarımları olabilir. 3- 5 yaş çocuğunun hayal dünyası çok geniş olduğu için inanılmaz öyküler anlatırlar ve bu dönemde, yalan ile yalan olmayanı ayırt edemezler. Birçok anne baba hatta öğretmen bu gelişim özelliklerini dikkate almazlar ve çocuklarını suçlayıp cezalandırırlar. Bu dönemdeki farklı aktarımları yalan olarak adlandırmamak gerekir. Bilinçli olarak, hatalarından ya da eksikliklerinden kurtulmak, başkalarını aldatmak için yapılırsa yalan söylüyor diyebiliriz. Yalan söylemenin, uyum ve davranış bozukluğu olarak değerlendirilmesi için çocuğun en az 6 yaşında olması ve çok sık başvurduğu bir davranış olması gerekmektedir. Yine de çocuk ve gençte kolayca değerlendirilemeyecek bir durumdur.

Çocuk ve gençlerde, uyum ve davranış bozukluğu olarak görülen yalan söyleme davranışının altında yatan birtakım sebepler vardır bunlar; Bir özlemini dile getirme (örneğin annesinden ayrı yaşayan bir çocuğun her gün annesinin kendisini aradığını söylemesi, babasız büyüyen bir çocuğun arkadaşlarına babasıyla yaptıklarından söz etmesi), Bir takım ihtiyaçları, eksiklikleri olabilir, anne-babadan beklentiler, Sosyal ilişkilerinde yetersizlik, Güven eksikliği, İlgi çekmek ve takdir kazanma ihtiyacı. Örneğin; çocuk, öğretmeni onu takdir etsin diye hiç çalışmadığı halde çok ders çalıştığını söyleyebilir. Yalan grup içinde statü kaybetme endişesi ile de söylenebilir. (Arkadaşlarının beğenisini kazanmaya çalışan bir çocuğun babasının yurt dışında çalıştığını söylemesi), Anne babanın beklentisinin yüksek olması ve çocuğun, onları hayal kırıklığına uğratmak istememesi, Ailesi ve çevresi tarafından; Aşırı cezalandırıcı tutuma maruz kalma, Kıyaslayıcı tutuma maruz kalma, Küçümseyici ve aşağılayıcı tutuma maruz kalma, Sevgi ve şefkat eksikliği, ilgi eksikliği vb.

NELER YAPILABiLiR?

Çocuğun/gencin yalan söylemesiyle etkili bir mücadele için öncelikle yalanın ne tür olduğu bilinmelidir. Çocuklar hiç bir sebep yokken yalana başvurmazlar. Çocukları mutlaka yalan söylemeye iten ailesel, kişisel, çevresel veya toplumsal nedenler vardır. Bu nedenle aileyle işbirliği yaparak „‟öğrencimi yalan söylemeye iten nedir? „‟ diye düşünmeli ve sebepler araştırılmalıdır. Sebepler ortadan kalktığında zaten artık yalan söylemeyecektir.

Öğrencinizin size verdiği mesajlara duyarlı olmanız gerekir. Öğrencim benden bir şey mi bekliyor? İlgi mi? Övgü mü? Yoksa kendisini önemli mi göstermek istiyor? Ben iyi bir model değil miyim? Ona verdiğim sözleri tutabiliyor muyum? Yalan söyleme davranışı karşısında ona nasıl davranacağınıza karar vermeden önce bu soruları cevaplandırmanız gerekir.

Çocuklar, her davranışın kazanımında olduğu gibi yalan söyleme davranışını da model alma (taklit) yoluyla öğrenebilirler. Bu nedenle ailenin başkalarıyla dürüst ve açık ilişki kurmaları son derece önemlidir. Gerek öğretmenlerin gerekse aile büyüklerinin davranışlarıyla çocuklara örnek olmaları gerekir.

Çocuğa her durumda kabul edilip, sevildiğini hissettirmek çok önemlidir.

Eğitiminde onu yalana itecek fiziksel, sözel şiddet kullanılmamalıdır.

Öğrenci, kapasitesi üstünde zorlanıp başaramadığı şeyler için suçlanmamalıdır.

Yalan söyleyen çocukları cezalandırmak ödüllendirmek kadar zararlıdır. Böyle davranan bir aile ya da öğretmen çocuğu daha çok yalana ve yeni davranış bozukluklarına iter.

Bazı durumlarda sorun çok ilerlemiĢ, bu nedenle çözümsüzmüĢ gibi görülebilir. Bu durumda daha profesyonel bir yardım almak gerekir. Bir uzman yardımıyla bu davranıĢın altında yatan faktörler tespit edilerek ortadan kaldırılmalıdır.