ÇOCUKLARDA UTANGAÇLIK

ÇOCUKLARDA UTANGAÇLIK

16.05.2019 87

Utangaçlık duygusunun güven duygusuyla sıkı bir ilişkisi vardır. Araştırmalar çocuklardaki utangaçlığın olumsuz benlik algısı, başarısızlık korkusu ve olumsuz iç konuşmalarla ilişkili olduğunu göstermektedir. Yeni deneyimler çoğu zaman stresli bir durumdur. Bu okulun ilk günü ya da yeni bir mahallede ilk oyun olabilir. Çocuğun kiminle ya da neyle karşılaşacağını, ne yapacağını ya da bu yeni yerde güvende olup olmadığını bilmemesi sempatik sinir sisteminin duyarlılığını artıran bir gerginlik yaratır. Sempatik hareketlilik denen bu durumda davranış olarak utangaç olan çocuklar, yeni bir durumla karşılaşan çocuklarla hemen hemen aynı tepkileri verirler. Utangaçlaşarak, savaş ya da kaç tepkisine yol açabilecek durumları engellemek için temkinli davranırlar. Utangaçlık, başlı başına bir davranış bozukluğu değildir. Ancak çocuk yeni insanlarla tanışmaktan çok korkuyorsa ve bu durum bazen mide bulantısı ya da baş dönmesi gibi semptomlar yaratıyorsa utangaçlık bir sorun haline gelmiş demektir. Çünkü normal utangaçlık bu derece stres yaratan bir durum değildir. Çocuk yeni biriyle tanıştığında gerilebilir. Ama bu gerginlik tanışmanın hemen ardından ortadan kalkar ve çocuğun aktivitelerini kısıtlamaz. Çocuk parklarında başta birbirlerinden uzak duran çocukların kısa bir süre içinde neşeli bir şekilde oynamalarının nedeni de budur. Ancak sorun boyutundaki utangaçlık, çocuğun aktivitelerini kısıtlayarak gündelik hayatını olumsuz etkiler. Bu nedenle ilgilenilmesi gereken bir durumdur.

Utangaçlık duygusunun güven duygusuyla yakın bir ilişkisi olduğundan, içe dönük, özgüveni eksik kişilerde sıkılıkla görülen bir davranıştır. Uygun davranışlarda ve yaklaşımlarda bulunulmazsa bu durum ilerleyerek sosyal fobiye dönüşebilir. Utangaçlık, kendiliğinden oluşan bir davranış değildir. Çoğu zaman ailede ve yakın çevrede utangaçlığa neden olan yaklaşım biçimleri söz konusudur. Bunlar;

Onaylamamak, EleĢtirmek (utanmandan sıkıldım artık böyle bir çocuk görmek istemiyorum karşımda vb.), AĢağılamak (bana bak utangaç çocuk vb.) , Baskı yapmak (konuşsana, merhaba desene vb.), Suçlamak (utangaçlık sana hiç yakışmıyor, böyle davranırsan insanlar seni ayıplar vb.) gibi yaklaşımlar utangaç çocuğun benlik saygısını daha da düşürebilir ve muhtemel başka ruhsal sorunlara zemin hazırlayabilir. Çocukları olumsuz motive etmek yerine olumlu motive etmek utangaçlığın zaman içinde azalıp yok olmasını sağlar.

Unutulmamalıdır ki utangaçlık herkesin yaĢayabileceği bir duygudur. Özellikle çocuklarda sık karĢılaĢılan bir durumdur. Ancak bu utangaçlık çocuğun sosyalleĢmesini engelleyip, insanlardan kopmasına ve kendi kabuğunda yaĢamasına hatta gerginlikten doğan fizyolojik rahatsızlıklara neden oluyorsa uyum ve davranıĢ bozukluğundan bahsedebiliriz. Utangaçlık bu duruma gelmeden önlemler alınmalı, uygun anne-baba-öğretmen tutumları ve yaklaĢımları sergilenmelidir.

NELER YAPILABİLİR?

Çocuklar iletişim kurmayı, girişken olmayı ailelerinden, arkadaşlarından ve okuldaki yaşantılarından öğrenirler. Çeşitli sebeplerden ötürü olumsuz bir modelden etkilenmiş olabilirler. Çocukların sosyal ilişkilerinde başarılı olabilmeleri için kendilerini ifade etmenin yollarını öğrenmeleri gerekir. Çocuğun utangaçlığına karşı duyarlı olmalı ve sosyal ilişkilerinde çocuğa ekstra destek ve cesaret verilmelidir. Örneğin, eğer öğrenciniz yeni arkadaşlar bulmakta zorlanıyorsa, bir projede küçük bir grup kurup onun da katılmasını sağlayabilirsiniz.

Öğretmen özellikle sözlü sınavların bu tip çocuklar için çok zor olduğunu kabul etmelidir. Bu duruma çocuğu adım adım alıştırmak gerekir. Çocuğa tahtayı silme, bitkileri sulama, panoya resim yerleştirme gibi sınıf içi sorumluluklar verilmesi çocuğun kendini ortama ait ve işe yarar hissetmesini sağlayacaktır. Dışa dönük davranışlar yüreklendirilmelidir. Çocuk göz temasında bulunduğunda, bir arkadaşına merhaba dediğinde ya da bir soruya tek kelimeden daha uzun bir yanıt verdiğinde bu davranışından dolayı övülebilir. Çocuğa başarılı olabileceği durumlar yaratılmalıdır. Bunun hangi konuda olacağı önemli değildir. Önemli olan onun başarılı olduğunu göreceği, kendini beğenilmiş, öne çıkmış hissedebileceği bir alan olmasıdır. Çünkü bir konuda iyi olmak, benlik saygısını yükseltir. Bu da iletişim kurmasını kolaylaştırır. Çekingen öğrencinizi korumanız altına almayın. Bunun yerine ona yardımcı olun, ihtiyaç duyacağı davranışları öğretin ve bunları deneyebileceği ortamlar yaratın. Öncelikle bağlı olduğu kişiden kopmasına yardım etmek, sonra bir arkadaşla birlikte olmasına fırsat vermek, daha sonra da bir arkadaş grubu ya da faaliyet grubuna, okul ortamına girmelerini sağlamak gerekir. Başarılı ve mutlu olacakları bir alanın keşfedilmesi de onları huzurlu kılar. Aile çocuğun bu rahatsızlığını fark etmemiş olabilir. Bu durumu aileyle paylaşıp aileyi bilgilendirmeniz çok önemlidir. Utangaçlığın ne kadar devam edeceği, çocuğa gösterilen tutuma bağlıdır. Anne-baba doğru tutumlar hakkında bilgilendirilmelidir. Daha profesyonel yardım için varsa okul rehber öğretmenden destek alabilirsiniz.